20 Ağustos 2014 Çarşamba

Jarry, Alfred Kimdir Kısacık Bilgi

aklindaki.blogspot.com.tr
   Fransız yazarı (Laval 1873-Paris 1907). Saint Briau ve Rennes'de öğrenim gören Alfred Jarry, Paris'e giderek Mercur de France dergisi yazarlarıyla ilişki kurdu ve bu dergide yayınladığı şiirleri Minutes de Sable Mémorial (1894) adli ilk kitabinda topladı. 1895'te yayınlanan Cesar Antéchrist adl oyunundan sonra, başlıca yaptı olan Kral Ubü (Ubu Roi), 10 Aralik 1896'da sahnelendi: Yazarın daha lise öğrencisiyken tasarladığı bu oyunun kahraman, öğretmenlerinden birinin karikatürüydü Peşpeşe romanlar (Les jours et les Nuits Günler ve Geceler, 1897], Messaline Messalina, 1901], Les Surmâles [Üstün Erkekler, 1902], vb.) yayınladıktan sonra Übü'yü sürdürdüğü iki oyunla (Ubu Enchainé zincire Vurulmuş Übü, 1906], Ubu Cocu Boynuzlu Ubü 1906), uyumsuz tiyatronun önemli temsilcileri arasina girdi. Ayrıca denemeler ve anlatilar yayınladi: L'Amour Absolu (Mutlak Aşk, 1949), Gestes et opinions du Dr Faustroll, Pataphysicien (P Doktor Faustrollun Düşündükleri ve Yaptıkları, 1911), vb.

Japonya-Çin Savaşları Kısa Bilgi

aklindaki.blogspot.com.tr
Japonya ile Çin'i 1894-1895 ve 1937-1945 arasında karşı karşıya getiren iki savaşı belirten tarih terimi. Birinci Japonya-Çin Savaşı, Kore'nin denetimini ele geçirmek çekişmesi yüzünden patlak verdi. Uzun süre Çin'e bağimli yaşamış Kore'ye, 1876'da Japonya üstünlüğünü kabul ettirmiş, bunun üstüne Çinliler, Japon etkisini dengelemek için, Kore'yi bir entrika alanina dönüştürmüşlerdi. 1894'te Korelilerin ayaklanmalar ve ayaklanmayı bastırmak için hem Japonya'nın, hem de Çin'in asker göndermeleri, 1 Ağustos 1894'te iki ülke arasında savaşın başlamasına yol açtı. Sayca az, ama daha modern Japon ordusunun Çin kuvvetlerini kısa sürede dağıtması üstüne, Nisan 1895'te imzalanan Simonoseki Antlaşması'yla, Çin Kore'nin
bağımsızlığını tanıyıp, Tayvan, Pescadores adalari ve Mançurya'daki Liaodung yarimadasin Japonya'ya bırakmak zorunda kaldı. Ama Bati de baskısıyla, Liaodung yarimadasi Çin'e geri verildi ikinci Japonya-Çin Japonya'nın 1937'de Çin'e savaşı, saldırmasıyla patlak verdi. 1931'de Mancurya'daki Japon subaylari, Japonya'nin denetimindeki Güney Mançurya demir yolunun bombalanması üstüne, Mancurya'yi ele geçirmiş ve kukla Mancukuo devletini kurmuşlardı. Sonraki yıllarda da Çinlilerle birçok küçük sinir çatışmasından sonra, Haziran 1937'de Japonya apansizin Çin'e savaş ilan etti. Japon kuvvetleri 18 ay içinde Çin'in doğu kesiminin büyük bölümünü elegeçirip, Çin hükümetini Çungking'e çekilmek zorunda bıraktılar. 1938'de ABD ve İngiltere, Çin'deki Cankaysek hükümetine yardım göndermeye başladılar. Japonlar, 1939'dan sonra Güneydoğu Asya'ya yöneldiler ve savaş ikinci Dünya Savaşı'nın bir bölümü haline gelip,
1945'te, Japonya'nın Müttefiklere teslim olmasıyla sona erdi.

20 Temmuz 2014 Pazar

Yapılan Zülme Seyirci Kalmayın/Kalmayalım

aklindaki.blogspot.com.tr
   İsrail yine her zaman ki gibi mazlumun güçsüzün peşinde. Yapılan bu zülüm ve katliamın bir an önce son ermesi gerekmektedir. Ama gel gelelim ki Müslüman ülkeler haricinde tepki gösteren kimse bulunamamaktadır. Gerek olsun ABD gerek olsun diğer Avrupa ülkeleri bu katliam bu savaş karşısında gerekli olan durumu yapmamakla beraber medya ile haber bile göndermektedir. Sadece internet ve sosyal paylaşım sitelerinde yapılan bu katliam haberleri bulunmaktadır.

   Bizim yapmamız gereken davranışlar var tabi bu katliam karşısında. Ama öncelikle bunu yapmadan önce bu facebook olsun twitter olsun sosyal paylaşım sitelerinde durum paylaşarak bir yere gelemeyiz. Eğer bu katliamın, savaşın durmasını daha çok insan kanının dökülmesini istemiyorsak gerçek bir şekilde ifadenizi ortaya koymanız gerekmektedir. Zira bu durum bitmemekle beraber artabilir de.

   Şimdi bir çoğunuz diyordur ne yapalım? Elimize silah alıp savaşmaya mı gidelim? Sizden böyle bir şey isteyen yok ama yapmanız gereken şeyler de var tabi. Mesela İsrail mallarını almayarak başlayabilirsiniz. Şimdi diyeceksiniz bunu herkes diyor ben almasam başkası alır. Tamam da kardeşim sen alma sonra sen karını kızını oğlunu bilinçlendir. En yakın arkadaşlarına anlat. Bu sayede ne olucak diye sorarsanız hemen açıklayayım. Öncelikle üretilen mallar satılmadığını için İsrail'in iç ekonomisi yavaşlayacak ilerleyen zamanlarda çökecek belki de. Ee yani bu durumla savaşın ne alakası var ? İsrail gerekli olan silah ve cephane masraflarını karşılamayınca halbuki savaş durma noktasına gelecek bu da demek oluyor ki illa silah alıp savaşmaya gerek olmadığını kanıtlıyor. Kaleyi içten feth etmek gerek.

   Umarım bu yazdığım şeyler boş yere değildir. Okuyan kişi ve kişilerden gerekli olan özeni ve davranışı yapmasını borç bilirim. Daha yazılacak dünya kadar şey varda herneyse anlayan anladı diye düşünüyorum. HİÇ BİR ŞEKİLDE MAZLUMA YAPILAN ZÜLÜMDE SESSİZ KALMAYIN...EĞER SİZ DE BANA KATILIYORSANIZ HABERİ PAYLAŞIP HERKESİ BİLGİLENDİRİP UYARALIM!

16 Temmuz 2014 Çarşamba

Demet Akalın İlahi Adalet Sözleri(Eksiksiz)

aklindaki.blogspot.com.tr
Yaz hadi bugünü yaz bir kenara 
Mütemadiyen her sene bensiz kutla 
Yaz hadi bugünü yaz bir kenara 
Unutma ki her giden dönmez aşkta 

Gelemem akşama bozuyor ağlama 
Bu da geçer ama yenisi var 
Seveni vur ama kalp kırma


İlahi adalet diye bi' şey var 

Yarına kalsa da yanına kalmaz 
Bendeki kalp sana kapın duvar 
Konumuz ayrılık fark ettiysen artık 
Seni de terk eden birisi var 

Yarına kalsa da yanına kalmaz 
Acı döner durur karması var 
Konumuz ayrılık fark ettiysen artık 
Seni de terk eden birisi var

Hande Yener Alt Dudak Şarkı Sözleri (Eksiksiz)

aklindaki.blogspot.com.tr
Aşk başımıza bela
Astala vista baby

Biz değil miydik aşk ile yanan
Eğer ayrılırsak ölürdük falan
Hani ne oldu bak, ne hallerdeyiz
Sensiz yapamam lafı külliyen yalan
Biz değil miydik aşk ile yanan

Eğer ayrılırsak ölürdük falan
Hani ne oldu bak, ne hallerdeyiz
Sensiz yapamam lafı külliyen yalan
Bu dünyada çılgın ararsan biri sensin biri ben
Ama artık delilik yok beni sen tut seni ben
Ne dünyaymış ? bırak dönsün dursun sabredince hiç öyle ermiyorsun
Ele geçmez bir daha böyle fırsat sevelim sevişelim



Astala vista baby

Yıkıla yıkıla gezip dolaşalım
Eskiyi unut gel barışalım
Gözünü gözüme değdir o zaman
Kalbime dokun aşk konuşalım

Yıkıla yıkıla gezip dolaşalım
Eskiyi unut gel barışalım
Gözlerin gözüme değdiği zaman
Hatırı kalır alt dudağın

Hani inatlaşmasak hala diyorum, uzatmasak mesala
Zaman makinasına iki biletim var
Eminim seninde niyetin var

Aşk başımıza bela
Astala vista baby

O günlere dönsek ne kaybederiz
En fazla yine çok severiz
Yine aşık oluruz, yine her şeyi berbat ederiz
Bi delilik yapsak mı, hımm ne dersin

Aşk başımıza bela

Bir Teşekkür Yeterli Olucaktır

Sagopa Kajmer Ateşten Gömlek Şarkı Sözleri (Eksiksiz)

Sagopa Kajmer
aklindaki.blogspot.com.tr
Benim bir sırrım var açıklanmayacak kadar sır
Bundan çıkar hır
Patlamalar vuku bulur, dert kahır.
Sırdan geçen dilim olsa hale değer diken.
Bilmez bilen nadan olur ben ve diken.
Ya söylersem kim anlar? Söylemezsem bağlar gamlardan ağlar. Bu yıpranışla dağılır bütün.
Doymaz sago yakar tütün.
İçindeyim oyunun büsbütün.
Hayatıma musallat oldu şöhret,ün.
Karıştı yarınım, bitti dün. Tedirgin bugün
Topla, çıkar nedir sonuç? Her kıyasla dilime değer.
Bıçağa ait keskin uç. Kimdir suçlu, kimde suç?
Öylesine kibirli ki biber yakmadan bırakmaz rahat.
Yarası ağır dilimin bulamıyorum kapatacak bant!
Üzerime gelin bakın dinamit bağlı gövdeme.
Yaklaşanı uçurum uçurtma misali pimden iplerle.
Fesatlar kapıma vardılar ellerinde güllerle.
İşlerine gelmediğinde saldırdılar aynı güllerin dikenleriyle! Vurdular siyah güllelerle


Nakarat:(2 Defa Tekrarlanır)
Giy ateşten gömlekleri bir bir yansın üzerin!
Ve dahi kır topraktan çömlekleri zaten tedirgin halim ve dahi
Bir benim bir bendim ve bir kendim ortadayım 
Bitmez derdim bu hal beni yer bitirir bildim


Aklıma gelen başıma geldi. 
Başım yarıldı, aşım soğudu, yine iştahsızlık elinde oyuncak etti açlığımı.

Artık kartopu oynamak istemiyorum ellerim dondu. 
Türlü saklambaç oyunlarından gözlerim yoruldu. 
Nerdesiniz güven abideleri (he) cesaret haylazları? Gösterin bana altmışikiden tavşan yapan hokkabazları. Belirleyin karşımda durabilecek tüm küfürbazları. 
Demirden mızraplarla kırdım sazları. 
Deştim böğrümden kıyamadığım hazları. Verin bana yazları İlahi merhamet sarayı; Ya Hannan! Sensin Rana, sensin Mana, sensin Rahman, sensin Canan! 
Ruhum işgalden kurtulmaz, vatan infilak eder alev ateş volkan, hislerim kırık var. Püskürüyor üzerime lav! Kıvılcım korlar! Elimdeki bir avuç dolusu su ile sönmez bu yangınlar. 
Ben bir sırra sahibim, hayat uykusuna yatmış. 
Ben çok dosta sahiptim, güvensizlik içine batmış. 
Şahit olduğum birileri mutluluğu parayla kapmış!.. 


Nakarat:(2 Defa Tekrarlanır)
Giy ateşten gömlekleri bir bir yansın üzerin! 
Ve dahi kır topraktan çömlekleri zaten tedirgin halim (Ve dahi) 
Bir benimdir bendim ve bir kendim ortadayım 
Bitmez derdim bu hal beni yer bitirir bildim 

Ateşten gömlekler, 
Topraktan çömlekler, 
Ne maymundan geldin, 
Ne de seni getirdi leylekler, 
Sagoya kulak ver! 


Beğenenler Yorum Atarak Bize Destak Olabilirler

9 Mayıs 2014 Cuma

Persler Kimdir? Kısa Bilgi

aklindaki.blogspot.com
   İ.Ö. IX.-VII. yy'lar arasında İran'ın batısında ortaya çıkmış halk. Arilerden olan Persler, İ.Ö. 553'te kralları Keyhüsrev II'nin, bağımlı olduğu Med kralı Astyages'e ayaklanarak, İ.Ö. 550'de tutsak almasıyla, İran'a egemen oldular. Pers kralı unvanını alan Keyhüsrev, monarşiyi sağlamlaştırıp, tümü atlı ve develi askerler ile gene atlı okçulardan oluşan ordusuyla, İ.Ö. 546'dan İ.Ö. 536'a kadar Lidya'yı, Anadolu kıyılarındaki Yunan sitelerini ve Mezopotamya'yı ele geçirip, İ.Ö. 539'da Babil'i aldı. İ.Ö. 538'de, Babil'den Nabukodonosor tarafından kovuşmuş olan Yahudilerin Filistin'e dönmelerine izin verip, el konulan kutsal eşyaları geri vererek, Kudüs tapınağının yeniden yapımını kolaylaştırdı. İ.Ö. 528' doğru, kuzeydoğudaki İskitlere karşı giriştiği bir sefer sırasında öldü. Ama oğlu Kambyses I, babasının fetih programını tamamlayarak, İ.Ö. 525'te Mısır'ı, ardından da Nübye, Libya ve Habeşistan'ın kuzey kesimini ele geçirdi.

   Kambyses I'in sefer dönüşünde (İ.Ö. 521) günümüzde aydınlatılamayan bir nedenle ölümü, bir bunalım döneminin başlangıcı oldu; iktidar çekişmeleri ve fethedilen ülkelerde ayaklanmalar başladı. Soylu sınıftan Dara (İ.Ö. 522-İ.Ö. 486), Pers egemenliğini yeniden sağladı ve Keyhüsrev'in kurduğu imparatorluğa bir düzen getirdi. Topraklarını genişletmek için Hindistan'a mı, yoksa Avrupa'ya mı yönelmesi gerektiği konusunda bir süre duraksadıktan sonra, Yunan tehlikesi karşısında, Avrupa'ya yönelmeye karar verdi. İ.Ö. 512'de, Tuna'nın öte yanında büyük bir bozgundan kıl payı kutulup, Atina yakınındaki Marathon'a İ.Ö. 409'da denizden yaptığı çıkartma denemesi (Birinci Med Savaşı) de, bozgunla sonuçlandı. Ardından İkinci Med Savaşı (İ.Ö. 480-İ.Ö. 479) yeni bir yenilgiyle sona erdi Artakserkses I (İ.Ö. 465-İ.Ö. 424) ve Dara II, Atina İmparatorluğu'nun yayılmasını durdurmayı başardılarsa da, gün geçtikçe zayıflayan Pers İmparatorluğu, Makedonyalılara yenilen Dara III'ün, satrapları tarafından öldürülmesiyle (İ.Ö. 330) parçalandı.