hacker etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hacker etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Ekim 2014 Çarşamba

Hacker saldırılarından korunmak artık çok kolay

Pek çok önemli kurumun güvenliğini sağlayan Comodo Ekibi, hacker saldırılarından korunmanın sanıldığından çok daha ucuz ve kolay olduğunu açıkladı.
ABD Başkanlık Seçimleri’nden Wall Street’e kadar pek çok önemli kurum ve etkinliğin bilgi güvenliğini sağlayan Comodo Ekibi, hacker saldırılarından korunmanın sanıldığından çok daha ucuz ve kolay olduğunu açıkladı.
Hollywood ünlülerinin cep telefonlarının hacklenmesi ile bilgi güvenliği konusu tekrar günlük kullanıcının gündemine oturdu. Ünlülerin özel fotoğraflarının internette paylaşmasıyla sonuçlanan iCloud saldırısı, beraberinde Apple’ın güvenlik protokollerinin sorgulanmasına neden oldu. Telefonunuzun hacklenmesini engellemek için alınacak en güvenli önlem ise, Apple’ın cep telefonlarında sağlamış olduğu iCloud hizmetini devre dışı bırakmak.
Apple firmasının sağlamış olduğu bulut üzerinde veri yedekleme hizmeti olan iCloud hizmeti, iPad, iPod, iPhone, Mac gibi mevcutta bulunan bütün ürünlerde, bu hizmetten ücretsiz olarak faydalanabilme imkanını kullanıcılarına sunuyor. Bu cihazlarda sahip olduğunuz resim, müzik, video, rehber bilgilerinizi iCloud bulut sunucularında bir kopyasını oluşturarak, varsa diğer Apple cihazlarınıza bu verilerinize erişilebilirliği sağlayan bir kolaylıktan faydalanılıyor. Olası cihaz değişikliklerinde ya da veri silinmesinde bu bilgilere kolaylıkla geri ulaşılabilmeyi, cihazlarınızda her eklenen yeni veri için otomatik olarak bulut tarafından bir kopyasının oluşturulmasını sağlayarak size sunabiliyor. "Apple ID" adı verilen bir Apple kimlik bilgisinin ücretsiz oluşturulması ile bu hizmetlerden istediğiniz Apple cihazınızdan faydalanabiliyorsunuz.
iCLOUD HESAPLARI NASIL HACKLENİR?
Konuyla ilgili Apple firmasından yapılan resmi bir açıklama olmamasına rağmen uluslararası medyada yer alan ünlülerin resimlerinin sızdırılması konusunda sorumlu uygulama olarak iCloud servisi gösteriliyor. Özellikle son kullanıcıların en çok rağbet gösterdiği uygulamalar bu tür saldırılar için hedef alınıyor. Her uygulama ya da yazılımda aynı yöntem ve saldırılar düzenleniyor.
“CLOUD DEPOLAMA SAĞLAYICILARI DA SORUMLULUK TAŞIMALI”
Cloud depolama sağlayıcılarının konuyla ilgili sorumluluk taşımaları gerektiğini vurgulayan Comodo Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Egemen Taş, “Cloud hizmet sağlayıcıları dolandırıcılık niteliği taşıyan eylemler veya güvenlik ve uygunluk prosedürleri söz konusu olduğunda bir banka kadar sorumluluk taşımaları beklendiğinin farkında olmalılar. Bankaların yasal uyumluluk zorunlulukları ve konuyla ilgili yönetmelikleri bulunması dolayısıyla bankalar benzer tehditlere karşı mücadele vermek konusunda çeşitli yollar geliştirmişlerdir. Neden Cloud depolama sağlayıcıları benzer yasal yönetmelikler ve sorumluluklara sahip olmasın? Nasıl online banka hesaplarımızın sadece tek bir şifre kadar uzağımızda değilse Cloud depolama hesaplarımızdan da tek bir şifre kadar uzak olmamalıyız” dedi.
HACKLEMELERE KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER
Bu tarz servislere gerçekleştirilen saldırılar esnasında kullanıcıların kendi cihazlarında bu hizmeti devre dışı bırakmaları önerilen en kesin çözümlerin başında geliyor. Comodo şirketi tarafından yeni yüklemeleri iptal etmek için izlenmesi gereken yollar ise şu şekilde sıralanıyor:
“Cihazının ayarlar menüsüne gidilmeli ( Mac’ler için sistem tercihleri menüsü) ardından “iCloud” kategorisi seçilmeli ve “Fotoğraf yedekle” gibi istenilmeyen bütün tercihlerin seçimi kaldırılmalı ve bu uygulamanın hepsi bütün diğer cihazlarda uygulanmalı. Bir diğer alınabilecek önlem ise çift doğrulamalı (Two Factor Authentication) oturum açma özelliğini bu servislerde etkin kılmak. Artık Google, Microsoft, Facebook, Twitter gibi firmaların uygulamalarında sağladığı bu güvenli önlemi sayesinde sadece mevcut parolanız haricinde ikinci bir yöntem ile kullanıcı doğrulama işlemi, hizmete erişim aşamasında kullanılması sağlanabilir. Bu da son kullanıcıları bir kademe daha güvenlik önlemi sağlayabilecek. Apple hizmetlerinde, bu yöntemin etkin kılınması için de, Apple ID yönetim sayfasında gidilmeli -> https://appleid.apple.com/account/home ve buradan giriş yaptıktan sonra “Apple kimlik bilgilerimi yönet” ya da “Manage your Apple ID” seçilmeli “Parola ve Güvenlik” ya da “Password and Security” kısmı seçilmeli, “Two-Step Verification” ya da “Çift-Adım Doğrulama” menüsü altında “Başlat” ya da “Get Started” seçilerek yönergeleri izlenmeli.”


Facebook üzerinden bizi modaNmania olarak bulabilirsiniz. Sitemiz üzerinden online olarak alisveris yapabilirsiniz. Neler alabilriim diyorsaniz ayakkabi, çanta, bot, cüzdan, kemer, çizme, babet ve kombin satin alabilrisiniz. www.modanmania.com adresinden sitemize üye olup tüm ürünlerimizi görebilir sepete ekleyip ister Kredi karti  isterseniz Kapida Ödeme ile ürünlerinize sahip olabilirsiniz. Ayakkabi dünyasi artik bir tik uzaginizda.  Üye olmak istemiyorum derseniz 0 850 840 02 02 telefon numarasindan müsteri hizmetlerinden yardim alabilirsiniz. Ayakkabi artik bir telefon uzaginizda.

17 Eylül 2014 Çarşamba

Bilişim suçlarına dikkat!


hacker
Bilişim suçlarına dikkat!
İletişim ve bilgi işlem teknolojilerinin sürekli gelişmesi, kişisel, sosyal ve ticari hayatımızda bilişimin ağırlığını giderek artıyor. Finansal işlemlerin bilgi teknolojileri aracılığı ile yönetilmesi, üretim ve dağıtım kanallarında bilişim teknolojilerine olan bağımlılığın artması, her türlü cihaz ve makinanın diğer  cihaz ve sistemlere bağlanabilmesi bizlere kolaylık sağlıyor. Ancak bu gelişmeler haksız kazanç sağlamak ve toplumda terör korkusu yarat
Internet bankacılığıyla para transferi artıyor 
Bundan 20 yıl önce banka hesap kartı ve kimlik belgesi ile, mesai saatleri içinde hesabınızın bulunduğu şubeye gidip, kuyruğa girdikten ve kimlik fotokopilerini çektirdikten sonra, gerçekleştirdiğiniz işlemleri banka cüzdanınıza yazdırarak para çekebilirdiniz. Hatta başka bir şubeden para çekmek istediğinizde, telefon ya da faks ile, karşı şubede gerçekten hesabınız olup olmadığı ve bakiyenizin yeterlilik durumu öğrenilirdi. Günümüzde artık tüm bunlar  nostalji oldu. Para çekme makinaları ve internet üzerinden kullanım sayesinde istediğimiz an para çekip, internete erişebildiğimiz her yerden istediğimiz para transferlerini gerçekleştiriyoruz. Tabi her tür rahatlığın bir bedeli oluyor. Finansal işlemler bu kadar kolaylaşınca, kullanıcı ismi ve şifresini ele geçiren, haksız kazanç peşindeki insanların işleri de kolaylaşıyor. Kullanıcı ismi ve şifresini ele geçirmeye çalışmak kadar, finans kuruluşlarının sunucularından bu bilgileri almaya çalışmak da mümkün. Sunucu açıklarını ele geçirip, sunucu ve veritabanına erişmek tüm bu bilgleri korumasız bırakabiliyor. O yüzden güvenlik teknolojilerine çok yatırım yapılmakta ve kötü niyetlilerin kullanabileceği zayıflıkları önlemek için  özel çabalar sarf ediliyor.
Kendi kendini dolandıranlar bile var!
Herşeye rağmen gene de çok farklı yollarla bu güvenlik duvarları aşılabiliyor. Örneğin bankada açtığı hesabın ay sonu bakiye bildirimi mesajını takip ederek, sunucu adresini öğrenen bir şifre kırıcı, bu adresten sunucuya ulaşmayı başarmış. Sonrasında veritabanına erişen kişi, kendi hesabından 200bin dolarlık bir borç kaydı yaratmış. Bir gün sonra bankayı arayarak hesabında kendisinin gerçekleştirmediği 200bin dolarlık bir çıkış olduğunu belirtmiş. Banka yetkilileri durumu inceleyince kullanıcıya hak vermişler ve diğer müşterilerini tedirgin etmemesi amacıyla, fazla soruşturmadan  kişinin hesabına 200bin dolar yatırmışlar. Tabi her bir olay araştırılıp, nedenler bulundukça önlemler alınıyor. Günümüzde, bu hatanın tekrarlanmaması için  uygulama ve veri tabanı ayrı sunucular üzerinde tutuluyor. Kullanıcılara bilgilendirme mailleri uygulama ve ya veritabanı sunucularından gönderilmiyor. Düşen sunucu fiyatları ile uygulamalar ve veritabanları farklı sunuculara dağıtılarak bu tür yasa dışı erişimlerin önlenmesine çalışılıyor.
En büyük tehlike şirket içinde!
Bu tür kullanıcı isim ve şifrelerinin ele geçirilmesi çoğu zaman şirket içi kullanıcılar tarafından gerçekleştiriliyor. O yüzden şirketler mümkün olduğunca az bilgiyi veritabanlarında saklıyorlar.  Belli bilgilere şirket çalışanlarının erişimi bile mümkün olmuyor. Bu tür bilgileri saklayan ve olması gereken değerlerle karşılaştıran ayrı uygulamalar devreye alınmış durumda. Kimsenin erişemediği, kendi kendini yöneten bu sistemler ile şirket içi veri kopyalama ihtimali neredeyse sıfırlanıyor, çünkü kötü niyetli çalışanların ulaşabileceği bir veri bulunmuyor. Tabi bir kullanıcı gerçekten şifresini unuttuysa ve yenisini alması için bu uygulamalarda belirtilen prosedürleri yerine getiremiyorsa, bu da tam bir kaosa sebep oluyor. Örneğin anlık mesajlaşma kullanıcı şifresi kırılan bir arkadaşım, kullanıcı şifresini yenilemek için gerekli olan ek soru ve cevabını hatırlayamadığı için kullanıcı şifresini sıfırlatamadı. Kullanıcı ismini bloke de ettiremedi. Suistimali önlemek için kişisel müdahale sıfırlanınca, bu tür inisiyatifler de ortadan kalkıyor. Tüm arkadaşlarına haber verene kadar, şifre kırıcı kontak listesinde ki bazı arkadaşlarından borç para isteyerek, arkadaşımı yüklü bir meblağın sorumluluğu altına soktu.
Kopya siteler pusuda bekliyor
Bazı şifre kırıcılar, yazım hatalarının gerçekleşeceğini varsayarak, finansal kuruluş sitelerinin olası yazım hatalarını içeren site isimleri satınalıyorlar. Örneğin www.abc.com sitesine girecek kullanıcıların, acele ile www.abb.com ya da www.ab.com yazabileceği düşünülerek, bu sitelerin isim hakkı alınıyor. Gerçek sitenin bire bir aynı site görünümü ile kullanıma açılıyor. Bu yazım hatası nedeni ile kopya siteye girip farkına varmayanların, kullanıcı ismi ve şifresi elde ediliyor. Sonrasında hemen gerçek siteye bağlanıp şifre değişikliği işlemi yapılarak, kullanıcının sisteme girişi engelleniyor ve hesabından istenen işlemler gerçekleştirilebiliyor. Son dönemde cep telefonu kısa mesaj servisi onayı ile bu tür girişimlerin sonuçsuz kalması sağlandı. Cep telefonunun ele geçirilmesi ya da SIM kart kopyalaması gibi olasılıklar nedeniyle hala tam güvenlikten bahsedemesek de, gerçekleşme olasılığı eskiye oranla çok daha azaldı.
Terör, korku ve kaos teorisi 
Toplumda korku salarak kendilerini olduklarından daha güçlü hissettirmek isteyen kötü niyetli kişiler için bilgi sistemlerine yönelik saldırılar giderek daha cazip hale geliyor. Ocak 2003’de nükleer bir tesisin güvenlik sistemine korsan (hacker) saldırısı gerçekleşti. Operasyonel sistemlere girmesine çok az bir süre kala bu saldırı durduruldu. Bundan 6 ay sonra ise Kanada ve A.B.D’de gerçekleşen ve 30 saat boyunca 50 milyon kişinin elektriksiz kalmasına neden olan aksaklık, ‘acaba terörist bir saldırı  mı?’ sorusunu yoğun bir şekilde gündeme getirdi. Oysa kesinti terörist saldırısı değildi. O günlerde hayli artan sıcaklık nedeni ile elektrik tüketiminin artması ve ağaç yıkılması sonucu kesilen elektirk akımının, devreye otomatik olarak giren sistemler ile yedek ünite ve hatları devreye sokması  yüzünden meydana gelen aşırı yüklenme kesintiye yol açmıştı. Kaos teorisinin öngördüğü gibi, adeta bir kelebeğin kanat çırpması ile kasırga oluşmuştu. Entegre sistemler ve otomatik devreye giren yedekleme üniteleri bölgesel olabilecek ve birkaç yüz bin kişiyi etkileyecek elektrik kesintilerinin, 50 milyon kişiye yayılmasına neden olmuştu. Karşılaşılan sonuçlara  bakıldığında, bu kesinti herhangi bir terörist saldırıdan çok daha fazla kişiyi etkilemiş ve basit bir sandviçin bile 100 dolara kadar yükselmesine sebep olarak ekonomik bir krizi de tetikleyebilmişti. Bu tür olaylar sayesinde bilgi sistemleri güvenliğinin önemi iyice anlaşıldı ve son dönemlerde en fazla yatırım alanlardan biri haline geldi. Özellikle internet üzerinden ürün ve hizmet satışı yapma konusunda iş modelleri geliştirilirken, en önemli konulardan biri güvenlik oldu. Bilgi teknolojileri seminerlerinde en fazla katılımcı alan konuların başında da güvenlik gelmeye başladı.

Ülkemizde en yaygın suç, telif hakları ihlali

Ülkemizde en yaygın bilişim suçu olarak ne şifre kırıcılığı ne de  korsan saldırılardan bahsedilmiyor. En yaygın bilişim suç, telif hakları ihlalleri ya da lisanssız/korsan kullanım olarak ortaya çıkıyor. 2007’de  bu alanda 321.676 şahsa ve 463.834 mala karşı suç işlendi. Yani toplam nüfusun yüzde 9,35’i, emniyete intikal eden suç işledi. Bağımsız araştırma kuruluşu IDC’ye göre Türkiye’de telif hakkı ödenmeden kullanılan yazılım oranı ise yüzde 65 düzeyine ulaşıyor. Yine bağımsız araştırma kuruluşlarının verdiği bilgilere göre Türkiye’deki toplam PC sayısı yaklaşık  7,5 milyon civarında. Bu, PC sahiplerinin yüzde 65’nin lisanssız yazılım kullandığını düşündüğümüzde yaklaşık 4,8 milyon kişinin telif hakkı suçu işlediği düşünülebilir. Ülkemizde suç oranının, medeni ülkelerden daha az olmasıyla övünüyoruz. Ancak  telif hakları ihlallerini değerlendirdiğimizde, Batılı ülkelerdeki 100 bin kişide   935 adetlik suç oranı, Türkiye’de 100 bin kişide 65.935’e yükseliyor.
Suçu önlemek ve suçluları yakalamak mümkün
Artan iletişim olanakları ile artık her an her yerden internete erişebilmek mümkün. Mala ve cana yapılan saldırılarda devreye girecek internet erişimi caydırıcı olabileceği gibi, suç işlenirse suçluyu bulmak için de  kullanılabilir. Uzun zamandan beri filo yöneten firmalar tarafından kullanılan mobil araç izleme teknolojileri diğer sektör ve kullanıcılara da açılıyor. Yeni çıkan bir fotoğraf makinası, belli aralıklarla çekilen fotoları internette belirleyeceğiniz bir siteye yükleyebiliyor. Böylece fotoğraf makinanız çalınırsa, ilk fotoğraf çekiminden sonra kimlerin elinde ve hangi ortamda bulunduğuna dair bir fikriniz olabilecek. Aynı şekilde geliştirilmekte olan bilezik ya da kolye gibi devamlı vücudunuzla temasta olan bazı aksesuarlar, sürekli biometrik ölçümler yapabilecek. Böylece sağlığımızla ilgili endişe verici bir durum belirdiğinde, kalp krizi ya da sara nöbeti gibi, sağlık ekiplerine ve aile yakınlarına mesaj gönderebilecek. Aynı şekilde bir yankesicilik olayı ile karşılaşırsanız, korkunuzu belli eden biometrik değerler yükseldiğinde, güvenlik birimlerine ortamın ve suçluların görüntüleri gönderilmeye başlanacak. GPRS ile yer tespitinin de yapılması ile güvenlik birimlerinin en kısa süre de müdahalesi sağlanabilecek. Kısacası, beraberinde bazı yeni riskler getirse bile teknoloji hayatımızı değiştirmeye ve iyileştirmeye devam ediyor.
mak isteyen suçlulara da bulunmaz fırsatlar sunuyor.






Bilişim suçlarına dikkat!