16 Temmuz 2014 Çarşamba

Sagopa Kajmer Ateşten Gömlek Şarkı Sözleri (Eksiksiz)

Sagopa Kajmer
aklindaki.blogspot.com.tr
Benim bir sırrım var açıklanmayacak kadar sır
Bundan çıkar hır
Patlamalar vuku bulur, dert kahır.
Sırdan geçen dilim olsa hale değer diken.
Bilmez bilen nadan olur ben ve diken.
Ya söylersem kim anlar? Söylemezsem bağlar gamlardan ağlar. Bu yıpranışla dağılır bütün.
Doymaz sago yakar tütün.
İçindeyim oyunun büsbütün.
Hayatıma musallat oldu şöhret,ün.
Karıştı yarınım, bitti dün. Tedirgin bugün
Topla, çıkar nedir sonuç? Her kıyasla dilime değer.
Bıçağa ait keskin uç. Kimdir suçlu, kimde suç?
Öylesine kibirli ki biber yakmadan bırakmaz rahat.
Yarası ağır dilimin bulamıyorum kapatacak bant!
Üzerime gelin bakın dinamit bağlı gövdeme.
Yaklaşanı uçurum uçurtma misali pimden iplerle.
Fesatlar kapıma vardılar ellerinde güllerle.
İşlerine gelmediğinde saldırdılar aynı güllerin dikenleriyle! Vurdular siyah güllelerle


Nakarat:(2 Defa Tekrarlanır)
Giy ateşten gömlekleri bir bir yansın üzerin!
Ve dahi kır topraktan çömlekleri zaten tedirgin halim ve dahi
Bir benim bir bendim ve bir kendim ortadayım 
Bitmez derdim bu hal beni yer bitirir bildim


Aklıma gelen başıma geldi. 
Başım yarıldı, aşım soğudu, yine iştahsızlık elinde oyuncak etti açlığımı.

Artık kartopu oynamak istemiyorum ellerim dondu. 
Türlü saklambaç oyunlarından gözlerim yoruldu. 
Nerdesiniz güven abideleri (he) cesaret haylazları? Gösterin bana altmışikiden tavşan yapan hokkabazları. Belirleyin karşımda durabilecek tüm küfürbazları. 
Demirden mızraplarla kırdım sazları. 
Deştim böğrümden kıyamadığım hazları. Verin bana yazları İlahi merhamet sarayı; Ya Hannan! Sensin Rana, sensin Mana, sensin Rahman, sensin Canan! 
Ruhum işgalden kurtulmaz, vatan infilak eder alev ateş volkan, hislerim kırık var. Püskürüyor üzerime lav! Kıvılcım korlar! Elimdeki bir avuç dolusu su ile sönmez bu yangınlar. 
Ben bir sırra sahibim, hayat uykusuna yatmış. 
Ben çok dosta sahiptim, güvensizlik içine batmış. 
Şahit olduğum birileri mutluluğu parayla kapmış!.. 


Nakarat:(2 Defa Tekrarlanır)
Giy ateşten gömlekleri bir bir yansın üzerin! 
Ve dahi kır topraktan çömlekleri zaten tedirgin halim (Ve dahi) 
Bir benimdir bendim ve bir kendim ortadayım 
Bitmez derdim bu hal beni yer bitirir bildim 

Ateşten gömlekler, 
Topraktan çömlekler, 
Ne maymundan geldin, 
Ne de seni getirdi leylekler, 
Sagoya kulak ver! 


Beğenenler Yorum Atarak Bize Destak Olabilirler

9 Mayıs 2014 Cuma

Persler Kimdir? Kısa Bilgi

aklindaki.blogspot.com
   İ.Ö. IX.-VII. yy'lar arasında İran'ın batısında ortaya çıkmış halk. Arilerden olan Persler, İ.Ö. 553'te kralları Keyhüsrev II'nin, bağımlı olduğu Med kralı Astyages'e ayaklanarak, İ.Ö. 550'de tutsak almasıyla, İran'a egemen oldular. Pers kralı unvanını alan Keyhüsrev, monarşiyi sağlamlaştırıp, tümü atlı ve develi askerler ile gene atlı okçulardan oluşan ordusuyla, İ.Ö. 546'dan İ.Ö. 536'a kadar Lidya'yı, Anadolu kıyılarındaki Yunan sitelerini ve Mezopotamya'yı ele geçirip, İ.Ö. 539'da Babil'i aldı. İ.Ö. 538'de, Babil'den Nabukodonosor tarafından kovuşmuş olan Yahudilerin Filistin'e dönmelerine izin verip, el konulan kutsal eşyaları geri vererek, Kudüs tapınağının yeniden yapımını kolaylaştırdı. İ.Ö. 528' doğru, kuzeydoğudaki İskitlere karşı giriştiği bir sefer sırasında öldü. Ama oğlu Kambyses I, babasının fetih programını tamamlayarak, İ.Ö. 525'te Mısır'ı, ardından da Nübye, Libya ve Habeşistan'ın kuzey kesimini ele geçirdi.

   Kambyses I'in sefer dönüşünde (İ.Ö. 521) günümüzde aydınlatılamayan bir nedenle ölümü, bir bunalım döneminin başlangıcı oldu; iktidar çekişmeleri ve fethedilen ülkelerde ayaklanmalar başladı. Soylu sınıftan Dara (İ.Ö. 522-İ.Ö. 486), Pers egemenliğini yeniden sağladı ve Keyhüsrev'in kurduğu imparatorluğa bir düzen getirdi. Topraklarını genişletmek için Hindistan'a mı, yoksa Avrupa'ya mı yönelmesi gerektiği konusunda bir süre duraksadıktan sonra, Yunan tehlikesi karşısında, Avrupa'ya yönelmeye karar verdi. İ.Ö. 512'de, Tuna'nın öte yanında büyük bir bozgundan kıl payı kutulup, Atina yakınındaki Marathon'a İ.Ö. 409'da denizden yaptığı çıkartma denemesi (Birinci Med Savaşı) de, bozgunla sonuçlandı. Ardından İkinci Med Savaşı (İ.Ö. 480-İ.Ö. 479) yeni bir yenilgiyle sona erdi Artakserkses I (İ.Ö. 465-İ.Ö. 424) ve Dara II, Atina İmparatorluğu'nun yayılmasını durdurmayı başardılarsa da, gün geçtikçe zayıflayan Pers İmparatorluğu, Makedonyalılara yenilen Dara III'ün, satrapları tarafından öldürülmesiyle (İ.Ö. 330) parçalandı.

2 Mayıs 2014 Cuma

Van Gogh Vincent Kimdir? Hayatı ve Eserleri Nelerdir?

aklindaki.blogspot.com
   Hollandalı ressem (Groot, Zundert, Hollanda Brabant'ı 1853-Auvers-sur-Oise, Frans1890). Bir rahibin oğlu olan Vincent Van Gogh, tablo tüccarlığı yapan üç amcasının Lahey, Brüksel, Londra ve Paris'teki galerilerinde çalıştı (1869-1876). Rahip olmaya karar vererek, amcalarından ikisinin sağladığı olanakla Amsterdam İlahiyat Okulu giriş sınavlarına hazırlandı; ama başarılı olamadı. Brüksel'deki bir rahip okulunda öğrenim gördükten sonra bir madenci kasabası olan Borinage'da görevlendirildi. Maden işçilerinin yoksulluğu karşısında inancını yitirip, varını yoğunu işçiler uğruna harcayarak büyük bir yoksulluğa yuvarlandı.
1880'de, Paris'teki Goupil Galerisi'ni yöneten kardeşi Theo'ya yazarak, ressam olmak istediğini bildirip, 1880-1885 arasında, kardeşinin gönderdiği paralarla anatomi dersleri aldı. Bu arada koyu renkli, kontrastlarla dolu ilk tablolarını yaptı: Patates Yiyenler, Köylü Kadın Başı, vb. Kısa bir süre Anvers'te kaldıktan sonra Paris'e giderek (1886) Pissarro, Degas, Seurat, Signac, Gaugin, Toulouse Launtrec'le tanıştı. Bir süre için noktalarla resim tekniğini benimseyip (bir Lokanta İçi, 1887; cv.) bu arada renk simgeciliğini tanıyarak açık renkleri kullanmaya başladı. 1888'de Toulose-Lautrec'in öğüdüyle Arles'a gidip, büyük ısrarlarla yanına çağırdığı Gauguin'i çok geçmeden silahla vurmaya kalkışarak, ardından bir bunalım sırasında kendi kulak memesini kesti. Olayın bildirildiği kardeşi Theo tarafından Arles hastanesine kaldırılıp, bir süre dengeye kavuşur gibi oldu ve kesik Kulaklı Adam (Kendi Portresi), Genç Köylü Kız, Arles'lı kadın, vb. tablolarını yaptı. 1889 baharında, kendi isteğiyle Saint-Rémy yakınında bir akıl hastanesine yatırılıp, sara nöbetlerine karşın peşpeşe tablolar yapmayı sürdürdü: Servi Ağaçları, Hasat, vb. Auvers-sur-Oise'a giderek (Mayıs 1890) doktoru Gaunchet'nin bir portresini yaptı ve buğday tarlalarını gösteren tablolar gerçekleştirdi. Yeni bir bunalım sırasında göğsüne iki kurşun sıkıp, iki gün sonra öldü. Fovistleri ve izlenimcileri büyük ölçüde etkilemiş olan Vincent Van Gogh, kaba gerçek arkasında bütün bunalımlarını, tanrı ve ışık özlemini yansıtmayı büyük bir ustalıkla başarmıştır.

Çek Nedir? Ne İşe Yarar? Karşılıksız Çek Nedir?

aklindaki.blogspot.com
   Bir bankada çek hesabı bulunan bir kişinin, verdiği kişiye bankanın ödeme yapmasını bildiren belge. Çek sahibine "keşideci", ödeme yapılacak kişiye "lehdar", ödeme yapacak olana "muhatap" denir. Çek bir kişinin adına yazılabilir; bu durumda ödeme, çekin üstünde adı yazılı olan kişiye yapılır; buna "nama yazılı çek" denir; çekin üstüne bir ad yazılmamışsa; "hamiline yazılı çek" denir ve ödeme bu çeki elinde bulunduran kişiye yapılır.

   Çekin üstüne keşidecinin adı-soyadı, imzası, ödeme tarihi ve ödenecek miktar yazılır. Ödeme ibraz yoluyla ve nakit olarak yapılır. Bankada karşılığı bulunmadan verilen çeklere "karşılıksız çek" denir; bu durumda keşideciye cezai yaptırım uygulanır.

   Çekler Kullanımda ve taşımada kolaylık sağlarlar. Ayrıca, çek sahibi açısından, yitirme ya da çalınma durumunda paradan daha güvenliklidirler.

28 Nisan 2014 Pazartesi

Füreya Koral Kimdir? Yapıtları Eserleri Hakkında Bilgi

   Türk kadın seramikçi (İstanbul 1910). Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi'ni ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümünü bitiren Füreya (tam adı Füreya Koral'dır), Lozan'da başladığı resim, heykel ve seramik çalışmalarını Paris'te geliştirip, ilk sergisini Paris'te açtı(1951). Aynı yıl İstanbul'da özel seramik atölyesini kurup, duvar dekorasyonu, panolar yaptı. Uluslararası Cannes Sergisi'nde (1967) gümüş madalya kazandı ve Kültür Bakanlığı başarı ödünlünü (1981) aldı. Yurt içi ve yurt dışında elliye yakın sergi açtı Ankara Marmara oteli, Ulus çarşısı, İstanbul Manifaturacılar çarşısı, Ziraat Bankası ve Divan otelinde seramik panolar gerçekleştirdi.
aklindaki.blogspot.com

25 Nisan 2014 Cuma

Gen Nedir Nasıl Geçer Aileden Gelen Gen

aklindaki.blogspot.com
   Kalıtım birimi, öbür kalıtım birimleriyle birlikte, anne babadan döle geçen genler, tek başına ya da başka genlerle birlikte işlev görüp, oluşan yeni organizmanın bir ya da daha çok özelliğini belirler. Bir organizmanın kalıtımsal yapısını oluşturan genlerin toplamına genom adı verilir.

   Genler, kromozom adı verilen genetik malzeme zincirleri içinde bulunurlar. Hücrelerin büyük bir bölümünde, her gen, özel bir kromozomun içinde belli bir yerde bulunur. Bununla birlikte, kromozomlar kopabilir ve üstlerindeki genlerden bazıları, ya aynı kromozomun ya da başka kromozomların üstünde başka yerlere aktarılabilirler. Böyle bir aktarım durumunda, yeni gen birleşmeleri ortaya çıkar. Genler, kim yasal yapıları bakımından da değişikliğe uğrayabilirler. Değişmiş, yeniden birleşmiş ya da kimyasal değişiklik geçirmiş biçimleriyle bu genler, değişmemiş genlerden farklı etkilere yol açarlar. Çevre de, gen tarafından iletilen özelliğe bağlı olarak, genin potansiyel etkisinin gerçekleşme derecesinin belirlenmesinde önemli rol oynayabilir.

24 Nisan 2014 Perşembe

Levhalar Tektoniği Nedir Nerelerde Gözükür Hakkında Bilgi

aklindaki.blogspot.com
   Çok sayıda olaya açıklama getirerek, XX. yy'da bir bilimsel devrim oluşturan yerbilim kuramı. levhalar tektoniğine (levhalar kuramı, dilimler kuramı da denir) göre, Yer'in dış kabuğu, "astenosfer" adı verilen 100 km derinlikteki akışkan tabaka üstünde yer değiştiren, katı litosfer (taşküre) levhalarından oluşur. Okyanus orta sırtları, ada kemerleri, genç sıradağlar ve dönüşüm kırıklarıyla sınırlanan, karşılıklı olarak yer değiştiren ve sürekli yenilenen söz konusu levhalar, okyanus kabuğunu oluşturan (okyanus diplerinin yenişlemesi kuramı) okyanus orta sırtlarında ortaya çıkar ve yılda yaklaşık 4 cm hızla, bağlı oldukları kıtaları da sürükleyerek, yanlamasına hareket ederler. Ters yönde hareket eden iki levha karşılaşınca, daha yoğun olan, daha hafif olanın altına kayar ve astenosferde erir. Birbirlerine dokundukları kuşakta, okyanuslarda ada kemerleri, kıtalardaysa sıradağlar oluşturan, derin çukurlarla sınırlanmış, tersine dönme hareketleri gerçekleşir. Dönüşüm  kırıkları da , iki sınırdaş levha arasındaki yanal oluk kuşağını oluştururlar.

   Günümüze kadar başlıca altı levha (avrasya, Amerika, Afrika, Antartika, Büyük Okyanus, Hint-Avustralya levhaları) ile birkaç küçük levhanın varlığı ortaya konmuştur. Levhalar tektoniği, deprem dağılımı (levhalarda hemen hiç deprem olmaz; yalnızca levha sınırlarında depremler gözlenir), sıraadağ oluşumu, kıtaların kayması, vb. birçok olayın açıklanmasını sağlamıştır. Sözgelimi , Afrika ile Amerika kıtalarının birbirlerinden uzaklaşmasının nedeni, Atlas okyanusu orta sırtında oluşmuş Afrika ve Amerika levhalarının ters yönde hareket etmeleridir.